'ABD, Şili'nin Latin Amerika'nın İsrail'i olmasını istiyor'

-
Aa
+
a
a
a

Movimiento Al Socialismo (MAS) lideri Evo Morales, Bolivya’daki güncel gelişmeler ve ABD’nin politikaları konusunda Pagina 12 gazetesi muhabiri Eduardo Tagliferro’nun sorularını cevapladı.

 

Monterrey Zirvesi’nin sonucu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Öncelikle Lula, Chavez ve Kirchner’in ABD’nin potansiyeli karşısında durmaya çalıştıkları için mutlu olduğumu söyleyeyim, fakat ne yazık ki, bizim başkanımız Carlos Mesa, bu ekibin içinde yer almadı. Açıkça zirve, George Bush’un başarısızlığıyla sonuçlandı, çünkü Bush ne Latin Amerika ülkelerini açıkça davet ettiği ALCA konusunda, ne de yolsuzlukla mücadelede ortak tavır konusunda üye ülkeleri ikna edebildi. Ne demek yolsuzluğa karşı mücadele? ABD’nin bölgedeki politikaları karşısında bu konu tartışılmaya bile değmez, öte yandan Bush, tıpkı ABD’nin müttefiki Gonzalo Sanchez de Losada gibi yolsuzluğu sürdürenlerin varlığını unutturmaya çalışıp yeni bir tartışma açmaya çalıştı ama başaramadı.

 

Mesa hükümeti hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Losada hükümetinin devamı. Mesa, neoliberal bir işadamı, yalnızca alçakgönüllü bir dolandırıcı olduğunu söyleyebilirim. Ekim’deki ayaklanmanın ardından, Bolivya halkı eski sistemin değişmesini bekledi, birçok şey konuşuldu ama yerine getirilmedi. Arjantin başkanının yaptığı gibi, halkın ödeyecek hiçbir borcunun olmadığını göstermek gerekiyor artık.

 

 Evo Morales, yerel seçimleri kazanacaklarını söylüyor (Reuters)

Bolivya’daki şu andaki durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Bush’a karşı campesino hareketinin mücadelesi devam ediyor. Bizim halkımız, “birisi yürürken, köpekler havlamaya baslar” der. Bolivya halkı onuruyla yürüyüşüne devam ediyor, bu yürüyüş aynı zamanda bütün bir kıtanın onuru için de gerçekleşiyor. Bu bölgede Quechua, Aymara, Guarani (Paraguay yerlisi) yerlilerinin kimliklerini yeniden kazanmaya çalışıyor, imparatorluğun asıl korktuğu şey de bu.

 

Şili Başkanı Ricardo Lagos hakkında ne düşünüyorsunuz? Lagos’la Bolivya’nın denize açılması konusunda tartışma doğmuştu...

 

Lagos, bütün başkanlar gibi ülkesinin çıkarlarını savunuyor, bununla birlikte Pasifik Savası’nda (1879’da Bolivya ve Peru birliklerine karşı Şili’nin kazandığı savaş) Bolivya’nın denize açılan topraklarını kaybetmesi, Şili’nin ödemesi gereken bir borç olarak duruyor hâlâ. Bu yüzden asıl tartışma Şili’nin bu borcu ödeyip ödemeyeceği; tarihe dayanan bir tartışmanın sonuçlanması hiç de kolay olmayacak.

 

Şili’nin bu konudaki negatif tavrı gelecekte bölgesel bir çatışmaya da neden olabilir.

 

ABD, Şili’nin bölgenin İsrail’i olmasını istiyor. Düşünün Bolivya, Paraguay’a ve Brezilya’ya da toprak kaybetti ama bu kayıplar bugün tartışılmıyor bile. Şili hükümeti, Kirchner’in de söylediği gibi, “Bolivya’nın denize açılmaya ihtiyacı olduğunu” düşünmüyor bile, yalnızca Arjantin’e karşı Patagonya toprakları konusunda şantaj yapmakla meşguller.

 

ABD’nin ALCA planı hakkında ne düşünüyorsunuz? Öyle görünüyor ki, bu plan aracılığıyla ABD bölgedeki hükümranlığını pekiştirmeye çalışacak.

 

ABD geleneksel politikalarını değiştirmek zorunda. Irak’ın işgali ve anti-emperyalist mücadele, ABD’nin katı, işgalci politikalarının devam edemeyeceğini gösterdi. Eğer Irak’a yapılan müdahale gibi birşey bölgede gerçekleşirse, burası ABD için ikinci Vietnam olur. Chavez ve Castro gibi ben de ABD’den korkmuyorum, bu tema Bolivya halkı için şu an çok önemli: Castro bize onurlu yaşamanın yolunu gösterdi, Bolivya halkı da bu yoldaki yürüyüşüne devam edecek.

 

Sizin mücadelenizle birlikte sosyalizm Bolivya’da yeniden prestij kazandı. Gelecekteki siyasi pozisyonunuz hakkında neler söyleyebilirsiniz?

 

Sosyalist bir sistem kurmaya çalışıyoruz fakat geçiş sürecinde varolan ekonomik sistemin modifiye edilmesinin de zor olacağının farkındayız, fakat her halûkârda sosyalizm için mücadele edeceğiz. Bu yılın Aralık ayında yerel seçimler gerçekleşecek. Yerel yönetimlerin yüzde 50’sini kazanmayı hedefliyoruz. Bolivya’nın bütün bölgelerinde seçimleri kazanacak güçteyiz, şu an bile seçimlerde yüzde 30 oy alacağımız herkes tarafından kabul ediliyor.

 

İspanyolca’dan çeviren: Nuh Köklü